Tuesday, May 23, 2006

canda can olmak


hayatta kimlerin ne kadar cani oldum kimbilir, coookkk o kadar cok ki sevilmek ve can olmak cok guzel ama bir can var ki benim canimdan iceri, el kadar bir kiz, el kadar...
en guzel onun caninda can olmak..
havucum prensesim herseyim...
http://konusamam.blogspot.com/2006/05/keke-herkes-senin-baktm-gzlerle.html

sinameki ayrikotu, osurukotu (karin agrisi)






sinameki gibi karin agrisi olacagina,

ayrikotu gibi karinagrisi ol

osurukotu gibi hukmun ol(ur)sun

not: yusemcim, konustuk ya bole bi yazim dedim...:`)

HAPYIM HAPYSIN HAPYLERR




BENI MERAK EDENLER VARMIS, BU KIZ BUNALIM BUNALIM YAZIYOR MANYAK MIDIR NEDIR, HEM GEZIYOR HEM DE HALA BUNALIM, ONA BUNALIM DENMEZ, YUKSEK DOZDA HASSASIYETINI AKTARIMI ACIKLI DENIR, OYSA BEN NE KADAR MES`UT VE BAHTIYARIM, BENI TANIMIYORLAR SANKI, EVET BIRAZ DELILIK MEVCUT DA KIM AKILLI KI BENIM DELILIGIM KARSISINDA YETERSIZ KALSIN,
EYYY MERAKLARINA ENGEL OLAMAYANLA EY SIBO DEYIP DE BUNCA ZAMAN BENI TANIYAMAYANLAR, IYIIM YAHU IYI
BUNALIM YAZAR DELI GIBI GEZERIM, EVDE OTURAN OLUR DIYE BOSUNA DEGIL YANI..CINGENELERI SEVIYORUM DUNYANIN EN CANLI RENKLERI ONLAR DEGIL MI,...

h a v u s t r a l y a



ey uzak diyarlarrdan guzelliklerden aboriginal memleketlerden cagdas ingiliz mimarisine selamlarrrr
bitiyor iste, 3 aylik gezmelerden kalan hatiralar...

harbour bridge, opera house ve ingilizlerin yillar boyunca suclulari gonderdikleri surgun yeri cezaevi binasi, kimse kacamasin diye okyanusun ortasina koymuslar, malum kopekbalilari...

son sayim basladi

her guzel sey bitermis, sevismek iki dakika, gezmek 3 ay...
ama diyorum ki iste bulamayanlar da var... sira guney amerikada... bekle beni kuba arjantin sili peru ve CHE...

Thursday, May 18, 2006

K A D I N L A R


kadinlar, kanli tarihlerin cileli yuzlei, olu ya da diri... en acizi dusmanin saldiran ki kadinlara, kadinlar yuzyillarin, akli kisa, eksik etek, sopaya ve sipaya tabi ettirilen omurlerinde, en agirina surulen yasamin, en acisindan kor gibi yapistirilan bagirlarina, anne, abla, baci, kiz cocugu, kafasina vurulan, kundaktakinden, topraktakine hic bakilmadan tek bir damlasina yasinin, utanmazca ve arsizca pislik dolu salyalarini akitarak yaptiklari herbir atakta herturlu akilalmaz iskencelerine maruz birakilan ve seyirlik bir mal gibi atilip, itilip kakilan kadinlar...
savaslarin en acimasiz sahnelerine fiilen suruklenen, en agir yaralarina layik gorulen kadinlar...
namusunuz diye asagiladiginiz, tore diye hor gordugunuz, terk ettiginiz kadinlar...
sizin kadinlariniz????

...
...
Gece aydınlık ve sıcak
ve kağnılar tahta yataklarında
koyu mavi humbaralar çırılçıplaktı.
Ve kadınlar
birbirlerinden gizleyerek
bakıyorlardı ayın altında
geçmiş kafilelerden kalan öksüz ve tekerlek ölülerine.
Ve kadınlar,
bizim kadınlarımız:korkunç ve mübarek elleriince,
küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yârimiz
ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve karasabana koşulan
ve ağıllarda ışıltısında yer saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar,
bizim kadınlarımız
şimdi ayın altında
kağnıların ve hartuçların peşinde
...
...
n. hikmet
(sevdigim siiri yazmak istedim altina, en dogrusu bakislarin, en iyi anlatilmis tarafiyla)

Tuesday, May 09, 2006

yalnizlik zerine bir deyis

yalnizlik insanin yalin hali
oyle bir yalinlik ki...

Sunday, May 07, 2006

baktim gordum, sanki buyudum

Bakinirken etrafima,
birden sonsuzlukta bir yerlerde
ne kadar kucuk kaldigimi gordum
bir yerlere koyamadim kendimi,
neresindeydim hayatin goremedim
arkadaslarim yavastan dagilmaya basladilar
ben buyurken
yalnizlasmaya yaklastigimi gordum,
hayallerimden uzaklasinca
sonra...
sonrasi iyilik saglik
gidenlerin tesellisi kalanlar oldu iste...

Thursday, May 04, 2006

28e dogru yasdonumume dogru 2

Kendi hayallerime yaptigim bir yolculukta bir firtinsyls yirtilsn yelkenlimi tamir etmeye calisirken buldum kendimi.. Bir sure ertelemem gerekiyordu herseyi cunku gemim olmadan yol alamazdim, yoluma devam edemezdim..Ben erteledigimde zamani donduramadigimi gordum... Sen hayati ertliyorsan eger zaman da seni erteliyorve beklemiyormus, ogrendim. Simdi gemim ruzgarla degil gazla calisiyor ve cok uzun zaman ilerlemiyor. Gazi bittigi yerde durunca ters bir ruzgarlatekrar karaya vuruyor...
Ruzgarla calistigi zamanlarda 20~ li yaslardadim, ruzgar savuruyor, yalpaliyor ama nedense gunes hic batmadigi icin umut veriyordu. Umudun isigiyla ve inancla, ruzgarin da yardimiyla gidiyordu yelkenlim… Ta ki firtina onu devirene kadar.. Baktim zamana hala 20li yaslarda ama biraz daha ortalamisken zamani (25) ne yandan geldigini kestiremedigim ruzgar once yelkenlimi sonar beni kirdi. Tammir edildi ama enerjisini degistirdi. Gazla da gitmiyor iste…
Bn simdilerde 28` e az kala vakitleride, onume koydugumda tek tek bilesenlerimi hayata dair, formulde bir eksiklik goruyorum. O gordugum eksikligi yenileriyle cogaltiyorum ve cikardigim sonucu herseyle carpiyorum da hicbirseyden cikarip eksiltemiyorum ya da onunla carptigim her sey kocaman bir sifir oluyor v eve o sifir matematikte oldugu gibi yutuyor herseyi, tum formulasyon kocaman bir yutan elemana gebe kaliyor. (Matematik de yeniliyor boylece)
28`imdeyim bir kac gun sonra ben sevmedim bu yasi.. Kendime bakiyorum, ayaklarimin altindan kayan zamana bakiyorum, geldigim yeri kendimle carpiyorum,kocaman bir boslukta yutuyor sonuc beni… 1-0 yenik..
Yeni yolculuklar icin cok eskiydi gemim, ruzgara, firtinaya dayanmaz dediler, bense gidebilirim sandim. 28. kilometrede bir firtinayla ortada kaldim, kocaman bir denizen ortasinda, okyanusa acilmadan yirtilan yelkenllim icin umut yoktu. Benim kurtulup onumdeki uzun yollar icin yeniden bir gemi insaa etmem gerekiyordu, cunku okyanus sinsuz ve cekici ve kesfedilecek binbir harikalarla doluydu. Ihtiyacim olan tek sey inanc ve guvendi. Bense bunlardan o kadar yoksundum ki…
Mutlu olmam gerekiyorken bu en guzel baharinda omrumun, mutsuzdum iste… Ozledigim bir suru seye gidemiyordum. Ozlemlere gitmek icin yolculugun geriye dogru yapilmasi gerekiyordu ki bu reel bir bakis acisiyla mumkun gorunmuyordu. Ozlediklerim gecmiste birer ani olarak hafizamin raflarinda gerektiginde cikarilmak uzere kaldirildilar ve bud a boylece bitti

28e dogru yasdonumume dogru

28 e ne kadar az kaldi,
oysa hic bana sormadi zaman, istiyor muyum diye
icimde 28 tane mum yaniyor,
bu zamana kadar katettigim yolunmatematiksel hesabindan cikan sonuc,
adima kesilen fatura...
ama benim yatiracak param yok
cunku 28 e tekabul etmiyor yasanmisliklarim, bana cok fazla
itiraz hakkim diye pesinden kostugum zaman
coktan buharlasip yogunlasmis,
su damlalari tipki yagmur gibi inmisti bile...
hayallerime yaptigim yolculukta,
bir firtinayla yirtilan yelkenlimi tamir etmeye calisirken,
erteledigim zaman beni bosvermisti.
yelkenlimi tamir etmistim ama
bir zamanlar ruzgarla calisan gemim
gazla hareket etmeye baslamisti,
eskiden ruzgar savuruyor, yonumu bulamiyorum derken
gazin bittigi yerde, ters ruzgarla karaya vuruyordum
cunku sunu cok iyi biliyordum
gazla hicbir yere gidemezdim...
Bakinirken etrafima, birden
sonsuzlukta bir yerlerde ne kadar kucuk kaldigimi gordum
bir yerlere koyamadim kendimi,
neresindeydim hayatin goremedim
arkadaslarim yavastan dagilmaya basladilar ben buyurken
yalnizlasmaya yaklastigimi gordum,
hayallerimden uzaklasinca
sonra...
sonrasi iyilik saglik
gidenlerin tesellisi kalanlar oldu iste...

PINHANI

YALNIZ KALDIYSAN KALKIP PENCEREDENDEN BIR BAK
GUNES ACMIS MI, YAGMUR DUSMUS MU
DON BAK DUNYAYA
HERKES GITMISSE, SAKINCE ARKANA DON BIR BAK
DOSTUN KALMIS MI ASKIN SOLMUS MU
DON BIR BAK DUNYA YA

BIR SONBAHAR KADAR YALNIZ
BIR KIS KADAR SAVUNMASIZ
YA DA ILKBAHARSAN, YOLUN BASINDAYSAN
ASLA VAZGECME!!!

pinhani`nin yuregine saglik