Wednesday, August 15, 2007

BİRGÜN SABAH SABAH

Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,
Uykudan uyandırsam seni:
Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç'ten.
Vapur düdükleri ötmededir.
Etraf alacakaranlık,
Köprü açıktır henüz.
Bir gün sabah sabah kapıyı çalsam...
Yolculuğum uzun sürmüş oldukça
Gece demir köprülerden geçmiştir tren.
Dağ başında beş on haneli köyler,
Telgraf direkleri yollar boyunca
Koşuşup durmuş bizle beraber.
Şarkılar söylemişim pencereden,
Uyanıp uyanıp yine dalmışım.
Biletim üçüncü mevki,
Fakirlik hali.
Lületaşından gerdanlığa gücüm yetmemiş,
Sana Sapanca'dan bir sepet elma almışım..
Ver elini Haydarpaşa demişiz,
Vapur rıhtımdadır pırıl pırıl,
Hava hafiften soğuk,
Deniz katran ve balık kokulu
Köprüden kayıkla geçmişim karşıya,
Bir nefeste çıkmışım bizim yokuşu...
Bir gün sabah sabah kapıyı vursam,
-Kim o ? dersin uykulu sesinle içerden.
Saçların dağınıktır, mahmursundur.
Kimbilir ne güzel görünürsün sevgilim,
Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,
Uykudan uyandırsam seni,
Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç'ten.
Fabrika düdükleri ötmededir.

Turgut UYAR

Monday, August 06, 2007

ŞİMDİ SEVİŞME VAKTİ

Çıplak heykeller yapmalıyım.
Çırılçıplak heykellerNefis rüyalarınız için
Ey önümden geçen ak sakallı kasketli,
Yırtık mintanından adaleleri gözüken
Dilenci
Sana önce
Şiirlerin tadını
Aşkların tadını
Kitaplardan tattırmalıyım
Resimlerden duyurmalıyım, resimlerden...
Şu oğlan çocuğuna bak
Fırça sallıyor
Kokmuş manifaturacının ayağına
Dörtyüzbin tekliğinden
On kuruş verecek.
Seni satmam çocuğum Dörtyüzbin tekliğe,
Ne güzel kaşların var
Ne güzel bileklerin
Hele ne ellerin var, ne ellerin.
Söylemeliyim,
YokYok... meydanlarda bağırmalıyım.
Bu küçük
Güllerin buram buram tüttüğü
Anadolu şehri kahvesinde
Kiraz mevsiminin
Sevişme vakti olduğunu.
Resimler seyrettirmeli, şiirler okutturmalıyım
Baygınlık getiren şiirler
Kiraz mevsimi, kiraz
Küfelerle dolu Pazar.
Zambaklar geçiriyor bir kadın.
Bir kadın bir bakraç yoğurt götürüyor
Sallıyor boyacı çocuğu fırçasını
Belediye kahvesinde hâlâ o eski, o yalancI
O biçimsiz bizans şarkısı.
Sana nasıl bulsam, nasıl bilsem,
Nasıl etsem nasıl yapsam da
Meydanlarda bağırsam
Sokakbaşlarında sazımı çalsam
Anlatsam şu kiraz mevsiminin
Para kazanmak mevsimi değil
Sevişme vakti olduğunu...
Bir kere duyursam hele güzelliğini, tadını,
Sonra oturup hüngür hüngür ağlasam
Boşa geçirdiğim, bağırmadığım sustuğum günlere
Mezarımda bu güzel, uzun kaşlı boyacı çocuğunun
Oğlu bir şiir okusa
Karacaoğlan’dan
Orhan Veli’den
Yunus’tan, Yunus’tan...
sait faik abasıyanık

Friday, August 03, 2007

Azeri Potpori Favori hepsi

ARDIÇTANDIR
Ardıçtandır Guyuların Govası.Suya Goyvermeyor Da Gızın Gavur Anası.Ne Ettim De Aldandım Aman Allahından Bulası Dolandım Dağları Kar Bulamadım. Halime Münasip Yar Bulamadım.Uzun Olur Guyuların Zenciri,Gıymatlolur Aşalının Aman Da İnciri.Salıverin Amanın Aman Oğlanların Gencini Dolandım Dağları Kar Parça Parça, Aşalım Geliyor El Çırpa Çırpa.

aygız

Aygız sen ne ince, ne gamalısın
Bahar kimi güzel camallisin
Seni sevirem benim yüreğim seni yad eder arzular
Seni sevirem bu dünyada bir seni sevirem yar
Gel gel yarım ilk baharım gel
Gel ey sevdiğim didarım gel
Seni sevirem benim yüreğim seni yad eder arzular
Seni sevirem bu dünyada bir seni sevirem yar

yalgızam

Gönlüm senin esirin
Galbim senindir yar
Galbim seninidir
İnsaf eyle hoş sözle
Benim derdimdir ya
Benim derdimdir
Söylemedi bu edalar bu işve bu naz
Vallah aykız bu gözellik senede kalmaz
Yalgızam yalgız
Yalgızam yalgız
Gelmeni möhnete oda salını vefasız
Söylemedin bu edalar
Bu işve bu naz
Geder bir gün bu güzellik
Senede kalmaz
Dağlar başı dumandır
Aman allah yar
Gene dumandır
Ayrılığın ölümden
Mene yamandır yar
Mene yamandır
Söylemedi bu edalar
Bu işve bu naz
Vallah aygız bu gözellik
Senede kalmaz
Yalgızam yalgız
Yalgızam yalgız
Gelmeni möhnete oda salını vefasız
Söylemedi bu edalar
Bu işve bu naz
Geder bir gün bu güzellik
Senede kalmaz